Sitem etmeyelim.
Üzüldüğümüz bir şey olduğunda, bizi üzen insanla duygularımızı paylaşalım.
Üzüntümüz, alınganlığımız, kırgınlığımız gibi duygularımız uyandığında, soğuk bir şekilde öfkelenmeden duygularımızı başkalarına belirtme hakkımız yok.
Soğuk bir şekilde ne kadar yakınımız olursa olsun insanları cezalandırma hakkımız yok.
Biz kim olduğumuzu zannediyoruz kendimizi ki; kelimelere bile dökmeye tenezzül etmeden sıkıntımızı, karşımızdaki insanı kendimizden dışarı mahkum ediyoruz.
Kim olduğumuzu zannederken bir de ‘bize olan şeyle ilgili’ sadece tahminlerimiz doğrultusunda tümevarım yapıyoruz. Biberin acı olduğu için gerçek olması gibi doğru ama anlamsız tümevarımlarla bazen hayatımızı yönlendiriyoruz maalesef.
Sitem etmeye hakkımız yok. Sitem edip gizliden gizliye hesap sormaya hakkımız yok. Sitem edip, hayatımızdaki bütün mutsuzlukları farklı değişik kalıplar içinde başkalarının omuzlarına yüklemeye hakkımız yok.
Sitem etmek; duyduğumuz acıdan kurtulmak için mümkünse acı nakli yapmaya çalışmaktır.
Organ nakline evet, ama acı nakline hayır! Mümkünse mutsuzluklarımızın ve korkularımızın sebebini kendi içimizde buluyor ve çözüyoruz.
Kimseye rahatsızlık vermeden. Kimsenin enerjisini vampir gibi çekmeden.
Kendi içimizdeki ve kendimizden kaynaklanan sorunu buluyor ve çözüyoruz. Sorunu kimseye yüklemeden.
Her boyutta ve tüm yaşamlarda
Commenti